1. Ana Sayfa
  2. Aktüel
  3. Cumhurbaşkanlığı İstanbul Sözleşmesi Feshetti

Cumhurbaşkanlığı İstanbul Sözleşmesi Feshetti

Türkiye, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” veya bilinen ismi ile İstanbul Sözleşmesi’nden, Cumhurbaşkanlığı’nın kararı ile ayrıldı. Devletlerin, kadına yönelik ve aile içi şiddeti önleme konusundaki standartlarını ve yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanlığı İstanbul Sözleşmesi Feshetti

11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılmış olan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” veya bilinen ismi ile “İstanbul Sözleşmesi” 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmişti. Kadına yönelik ve aile içi şiddeti önleme konusunda devletlerin standartlarını ve yükümlülüklerini belirleyen İstanbul Sözleşmesi, ilk olarak Türkiye tarafından imzalanmıştı. Avrupa Konseyi tarafından desteklenmekte olan İstanbul Sözleşmesi, devletler üzerinde hukuki olarak bağlayıcı görevi görür. Kadına karşı şiddeti ayrımcılık ve insan hakkı ihlali olarak değerlendiren ve devletler arası bağlayıcı niteliği taşıyan, bu alandaki uluslararası ilk sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nde tarafların vermiş olduğu taahhütler ve vaatler, bağımsız uzmanların oluşturduğu GREVIO tarafından izlenir. Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde hazırlanan antlaşma ve sözleşmelerin taslağında hazırlanan, uluslararası sözleşme türü olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshi Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi Resmi Gazete’de, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan kararnamede “3718 sayılı kararda ‘Türkiye Cumhuriyeti adına 11.05.2011 tarihinde imzalanan ve 10.02.2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi. Konuya ilişkin fesih bildiriminin Genel Sekreter’e ulaştırıldığı tarihten sonraki üç aylık sürenin bitimi sonrası gelen ayın birinci günü itibariyle sözleşmenin feshi yürürlüğe girecek.

İstanbul Sözleşmesi’nin İçeriği ve Önemi

Temmuz 2020 itibariyle Avrupa Birliği (AB) ve 45 ülke tarafından imzalanmış olan, imzalanan ülkelerinde 34’ünde onaylanan sözleşme içeriğinde “cinsel istismar, tecavüz, taciz, erken yaşta zorla evlendirilme, namus cinayetleri” gibi durumların, kadınları toplumda ötekileştirdiğini ifade etmektedir. Ayrıca sözleşmeye Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) 19. tavsiyesi ile Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Bildirgesi’nin tanımındaki benzerlikler ile birlikte “ekonomik şiddet” ve “psikolojik şiddet” ibareleri de dahil edilmiştir.

Karar Sonrası Gelen İlk Tepkiler

Sözleşmenin feshi sonrası gelen açıklamalarda İletişim Başkanı Fahrettin Altun “Dünden bugüne Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kadınların toplumsal, ekonomik, siyasi ve kültürel hayata daha fazla katılmaları için verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Kadınlar, hayatın nesnesi değil öznesidir” ifadelerine yer verirken CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de açıklamasında ‘TBBM’nin açık iradesini yok sayan ve İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca fesheden bu mantığın Türkçesi: “Kadınlar ikinci sınıf vatandaş olmaya devam etsin ve hatta öldürülsün’ Size ve tüm kötülüklerinize rağmen biz yaşayacağız ve Sözleşmeyi geri getireceğiz!” ifadelerine yer verdi.