Anadolu Ajansı’nın haberine göre toplantıya katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 1999 yılındaki Marmara Depremi’nden sonra deprem ile mücadelesinin kesintisiz sürdüğünü ifade ederek, İzmir Depremi’nin analizinin yapıldığını aktardır. Grupta son bir yıl içinde 493 toplantı yapıldığını ifade eden Soylu, depremle mücadelede ilk 6 saatin önemini vurguladı.
İlk 6 saat içinde deprem ve afetle ilgili planlama ve aksiyonun sahaya yansıtılması ve vatandaşın bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Soylu, “Çök, kapan, tutun. Özellikle doğal gaz gibi, elektrik şalterleri gibi, birtakım hem yangın hem zehirlenmelere teşkil edebilecek süreçlerde vatandaşımızın depremden hemen sonra tedbir alabilmesini sağlayabilmek… Aksi felakettir.” dedi.
Soylu: “Her Türlü Afetle Karşı Karşıyayız”
Türkiye’nin deprem kuşağında ve afet bölgesinde olduğunu hatırlatan Soylu, “Biz bir afet bölgesindeyiz, her türlü afetle de karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı. Coğrafyamızın kıymetli ve dünyanın gözünün üzerinde olduğu için birtakım hasetliklerin oluşturulduğu coğrafya olmasıyla birlikte bir özelliğinin de afet coğrafyası olduğunu kaydetti.
Soylu: “Depremle İlgili Kamu Spotları Hazırlanıyor”
Cenaze ve bayram namazları öncesinde zaman zaman hocaların namazın nasıl kılınacağını cemaate tarif etmesini örnek olarak gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, toplantı öncesinde yaptığı açıklamasında bu durumun depremler için de aynı şekilde geçerli olduğunu söyledi. Bu bakımdan depremin ve afetin karşılaşılması olası meseleler olduğunu ifade eden Soylu, bu yüzden yapılması gerekenin depremi mümkün olduğunca hatırlatmak gerektiğini söyledi.
Konuşmaları arasında İzmir depremi hakkında da açıklamalarda bulunan Soylu, “Burada hakikaten Milli Eğitim Bakanlığımızla gerçekleştirilen AFAD eğitimlerinin ne kadar başarılı olduğu takdire şayandır. Çünkü okullarda çocuklarımızın çök, kapan, tutun eğitimini nasıl aldıklarını ve nasıl o sıraların yanında çöktüklerini, kapandıklarını, tutunduklarını örneklerle müşahede ettik.” dedi.
İstanbul’daki Toplanma Alanları Geliştirildi
Geçtiğimiz hafta bir gazetenin manşetinde İstanbul’daki toplanma ve barınma alanlarıyla ilgili bir değerlendirme yapıldığını hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu konuda toplanma ve barınma alanlarının ayrı kavramlar olduğunu ve karıştırılmaması gerektiğini söyledi. Bu alanların belediyeler tarafından tespit edilmesi gerektiğini kaydeden Soylu, prosedür hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“İstanbul’da kişi başına düşen metrekare, 1,29 metrekareydi toplanma alanlarında. Şu anda bunu son yaptığımız çalışmayla 2 metrekarenin üzerine çıkardık” diyen Soylu, bazı mahallerde hiç bulunmayan toplanma alanlarını da hayata geçirdiklerini kaydetti. Bakan Soylu ayrıca İstanbul’daki toplanma alanlarıyla ilgili bilgilerin afiş şeklinde bütün binaların girişine asılacağını belirtti.
